Translate

28 Mayıs 2020 Perşembe

MÜZİĞİN BİLGELİĞİ II



Müzik ve İnsan 

Bir önceki yazının devamı olarak gelelim, iç hayat yaşamaya çalışan bizler için doğru seçilmiş bir müzik, hangi alanlarda bir araç olabilir? İnsanın dil ve hafıza konsepti birleştiğinden dolayı müziğin aynı unsurlarını algılayabiliyor. Bazılarımız tempoyu ya da seslerin aralıkları hissetmekte zorluk çekebilir ancak tüm yetileri kaybetmek gibi bir şeyin olmadığını söylüyor bize bilim.

Bu bağlamda müzik kayıp olan bazı yetileri geliştirmek için kullanılıyor;

-Parkinson- hareket
-Konuşma bozukluğu ya da sonradan konuşmayı öğrenme gibi

Aynı zamanda birçok unsuru olan özellikle klasik müzik;

-Çocukları daha zeki yaptığı bilim tarafından artık kabul görüyor.
-Erken yaşta enstrüman çalmaya başlayan bir çocuk, dilleri anlama ve öğrenmede daha avantajlı oluyor.
-Müziği hatırlama yeteneğimiz de etkin bir öğrenme aracı olarak kullanılıyor.

Örnek: Orff eğitimi

-Birbirimiz ile eş zamanlı sevgiyi hissettirdiğinden sosyal faydalar sağlıyor
-Beraber müzik dinlediğimizde bir tür anlayış ve güçlü bir bağ geliştiriyoruz.
-Ve insanların birbirlerine karşı daha iyi davrandıklarını gösteren bilimsel deliller var.
-Müzik uyumun bir biçimi olduğundan ara bulucu bir etkisi var, beraber müzik yapmak bir bağ oluşturuyor. Bireyler gruba daha yakın hissediyor ve birliği deneyimleyebiliyor.
- Müzik güven ve iş birliğine etki sağlıyor.
-Örnek olarak en basit anlamda eğlence aracı olmaktan ziyade bilinci yükseltme pratiği olarak müzik bize farklı kapılar mutlaka açacaktır. Ne dinleyeceğimizi seçerek, müziği hayatımızı ve bedenlerimizin armonisini dengeleyecek bir araç olarak kullanamaz mıyız?

Evrime baktığımızda görüntü gelişiminden ziyade yetenek gelişimini görüyoruz. Dans eden kuşlar var, rtim tutan papağanlar, foklar, şarkı söyleyen yunuslar... vs...

Hayvanlarda rtim, melodi, doğada ise armoniyi görüyoruz.

İnsanın içinde ise muazzam güçlü bir yetenek var. Bu yeteneğimize temas ederek evrim yolunda yürümeye devam edemez miyiz? Müzik ile; felsefi olarak farkındalıklar kazanabileceğimiz gibi, evrenselliği anlama, kendimizi tanıma, doğayı anlama, evrensel olan uyumu hissetme, hayatın ritminde akma, istikrarı anlama gibi bilincimizi de geliştirmiş olmaz mıyız?

Bunun için bize olumlu titreşimler doğuran şeyleri seçerek, tekrar tekrar dinleyerek derinleşmek, isteğimiz varsa, bu alanda yeteneğimizi keşfedip geliştirmek için; icra etmek, tekrar tekrar söylemek/ çalarak güzellik arketipini kendi içimizde aramak ve dış ve iç sese dönüştürmek bir felsefi yol olamaz mı?

Müzik bize bir şey anlatıyor!

"Müzik, insanı önce kendisiyle, sonra da diğer insanlar ve evren ile bütünleştiren en etkili araç ya da en kısa yoldur. Var edilen her şey “ol” emri, yani bir ses ile yaratılmıştır. Bu nedenle hepsinin özünde riim ve ton, yani müzik vardır.

Gerçek müziğin farkına varan ve onun ardındaki sırrı çözebilenler, bütün evren ile aynı frekansta titreşir ve her şeyle anlaşıp, konuşabilirler. Müzik, bize hoş ve eğlenceli bir zaman geçirme aracı gibi gözükse de asıl önemi, insanı canlı tutan ve vücudunda kesintisizce akan bir özellik taşımasıdır."

İnayat Han 

Yonca Alpay 


KAYNAKÇA

Müziğin Kadim Yolculuğu- Evren Bayramlı
Merlyn- Dougles Monroe

Hiç yorum yok:

MÜZİĞİN BİLGELİĞİ II

Müzik ve İnsan  Bir önceki yazının devamı olarak gelelim, iç hayat yaşamaya çalışan bizler için doğru seçilmiş bir müzik, hangi alanlarda ...