Translate

29 Kasım 2018 Perşembe

NERDESİNİZ?

Ben sizin elleriniz, emeğiniz ve çabanızım.
Ben sizin isteğiniz ve isteksizliğiniz,
Sizin korkularınız, alışkanlıklarınız, nefretiniz ve alınganlıklarınız,
Ben bencilliğiniz, oyunlarınız ve haklı olma savaşınızım.

Peki siz nerdesiniz bu kadar şey arasında?
Oysa anlaşabilirdik biraz dingin kalabilseydik,
Hakikati duyabilirdik ve yönümüzü gösterebilirdi bize.
O zaman buluşabilirdik iyilikte, hoşgörüde, paylaşımda
Ve sevgide
O zaman daha güzel bir dünyada el ele olabilirdik
Ve o zaman sonsuzluğa özgürce yürüyebilirdik.

Y.A.

27 Kasım 2018 Salı

Etkisi eskimeyen şiir- Düşünüyorum da..

Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi

düşünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında
Kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden.
İstiridyeler, deniz minareleri, midyeler.
Kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
Sahi koruyor mu bu çatlamamış sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu, duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor gerçek kimliğimizi,
Duyularımızı bastırıyor, elele tutuşmamızı engelliyor mu?

Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.
Ne çıkar ateş böceği sansalar beni.?
Belki en hoyrat yürek bile, ateş böceğinin o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğunu el kaldırmaya kıyamaz?
Güçlü kapıların arkasına kilitlesem kendimi, korkaklığımı, sevgi isteğimi
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem, bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup, bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
O da çözülecek belki samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu, kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak
İncinsek yaralansak.
Ne olur bir darbe daha alsak.
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabuğu
Denesek
Risk alsak
Yanılsak
Farketmez
Tekrar tekrar bıkmadan denesek ve kucaklaşsak yeniden, tıpkı eskisi gibi.
Ne olduğunu anlayamadığımız o onbeş yıldan öncesi gibi.
O zaman farkedeceğiz.
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
Neler biriktirdiğimizi,
Kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylaşmak, sarılmak için.
Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır.
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kar bir kış görünüyor.
Ancak birbirimize sokulursak atlatırız o günleri.
Kırın o sert ağır kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.

Hem hepimiz bir yıldızız.
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi..

Rabindraneth Tagore


8 Temmuz 2018 Pazar

Yol Olmaya Geldim

YOL OLMAYA GELDİM

Ölmeden olmak yok imiş
Aynadaki hayal imiş
Yolda sanıp oyun imiş
Yol olmaya geldim

Hakikat uğruna ölmez isen
Aradığın bulunmaz imiş
Ne aradığını bilir isen
Hazine senin içinde imiş

Acılardan geçer isen
İsyan edip korkmaz isen
Nedenleri bulur isen
O cehennem cennet imiş

YA

MÜZİĞİN BİLGELİĞİ II

Müzik ve İnsan  Bir önceki yazının devamı olarak gelelim, iç hayat yaşamaya çalışan bizler için doğru seçilmiş bir müzik, hangi alanlarda ...