Translate

26 Ekim 2012 Cuma

1950-60' lardan kalan..



  Bir zamanlar İzmir’de 1950’li yıllarda PTT’de çalışan bir beyefendi varmış. Jilet gibi giyinen bu beyefendi, İki kızı olan bir aile babasıymış. Ailesini çok sever, onların mutluluğu ve huzuru için çalışırmış. Delikanlılığından beri pul kolleksiyonu yaptığı için mi bilinmez, memur olup PTT’de çalışmaya başlamış. Bu sayede çeşitli yerlerden insanlarla mektuplaşıp, hem de pul değiş tokuşu yaparmış.
  1955 senesinde Yavru Vatan’dan 12 yaşında bir çocuk  ile mektuplaşmaya başlamış. Çocuğun,anne ve babası öğretmenmiş. Kıbrıs’ın sıcağında kısa şortuyla, sokakta top oynayacağına, pulları büyük bir özenle biriktirir onlara gözü gibi bakarmış. 
  Yıllarca süren mektuplaşma, yüzlerce pul, paylaşımlar ve dostluk o mektuplarda saklıymış..
  Derken 1961 yılında Üniversite okumak için Yavru Vatan’dan, kardeşlerinden ve ailesinden kopup Ana Vatan’a gelmiş. Ankara, Hacettepe Kimya Mühendisliği.. İzmir’deki aile gurbetteki çocuğu yalnız bırakmamışlar elbet.. PTT memuru adamcağız, oğlumuz başlığını koyarak mektuplarına, daha çok yazmış. Ailesinden uzakta olan çocuk da keza öyle. O yıllarda nerde cep telefonu, santrale kayıt bırakınca anca bir kaç saat sonra bağlayabiliyorlar telefonları..Hele ki bir memur ailesi için oldukça tuzlu bir servismiş..
  İşte o mektuplarda kaç dolma kalem tükettiler ki acaba?

  İlk fırsatta üniversiteli genç, İzmir'deki ailesini ziyarete gelmiş.. İlk kez karşılaşmalarına rağmen hasret gidermişler, hatta Fuar'a bile gitmişler.

İşte o yıllara ait PTT memurunun kaleminden;

18.09-1965- İZMİR

  Canım Oğlumuz,
Mektubunu aldık, çok memnun olduk. Seninle geçen günlerimiz bir gün gibi geçip gitmekteydi beraber. Sana o kadar çok alıştık ki, senelerdir ailemizin bir ferdiymiş gibi geldi diye. Bu ayrılık, evvelce tanışmadan olan mektuplardakine benzemiyordu hiç. Tatlı, esprili, kısa ve samimi sözlerini her an hatırlıyoruz.
  Çıktığımız fotoğraflardan birer tane gönderiyoruz. Karanlıkta çekilenler de fena değil, değil mi? Sen gittin, ardından yeğenler de gitti, Ev sanki bomboş, ıssız ve sessiz kaldı.
  Annenlere bizden çok çok selam ve hürmetlerimizi yaz. İnşallah karşılaştıkları zorluklardan sonra saadetler dolu aydın günler gelecektir. Şu anda Tevfik Fikret’in şiiri geldi aklıma;

“Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa
Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır.”

  Biz hepimiz hamdolsun iyiyiz. Senin de sıhhat ve afiyette olduğunu umuyoruz. Derslerinde sonsuz başarılar dileriz. İkimiz de gözlerinden öper, sonsuz selamlarımızı yollarız.
Kendine iyi bak oğlum,
  Nermin,Zerrin ve yeğenlerin de çok selam söylüyorlar.
Baban ve Annen....

PTT memurunun hanımından;

12.11.1965-İZMİR

  Sevgili Oğlum,
  Geçen ay telefonunu aldık, o kadar kalabalıktık ki, senin ne söylediğini anlamadık herhalde.. Söylediğine göre ertesi gün annenin mektubu ile beraber, bize mektup gönderecektin. On gündür beklediğimiz halde alamayınca, merak ettik. Gönderemeyişinin sebebi derslerinin durumu mu, yoksa başka maazeretlerin mi var oğlum?
  Bilhassa, annenin mektubunu alacağımıza öyle sevinmiştim ki. Sakın darılma ama.. Senden de mektup alacağımıza sevinmiştim tabii ki. Fakat o daha uzaktan geliyordu ve çoktandır da haber alamamıştık. Mektubumuzu aldığında imtahandan çıkmış olacaksın belki de. Derslerin seni çok üzdü ve sıktı mı? Ne yapalım oğulcuğum, işte bu son ders günleri de bitti demekki.
  Bundan sonra bambaşka bir çalışma hayatı bekleyecek seni de..
  Bizler hepimiz çok iyiyiz, kışın soğuğu iyice buraya geldi.
  Oğlum, mektubumuzu aldığında, imtihan başarının sebebi ile sevinçli olursun inşallah. Biz de her an senin için dua ediyoruz Tanrı’ya. İmtahandan çıkınca hemen durumunu bildir bize. Öyle merak ediyoruz ki.. Tekrar başarılar diler, tüm aile selamlarımızı göndeririz
Annen....


PTT memuru: Dedem, Emin TUNCER 1915-1998
PTT memurunun hanımı: Anneannem, İkbal TUNCER 1925-2010
Yavru Vatan’lı çocuğun annesi ....-1985
Yavru Vatan’lı çocuğun annesi ....-1994
Yavru Vatan’lı kimya mühendisi: Babammm, Ali ALPAY 1943-1994

Hepinizi çok seviyorum,
Sizi çok özledim..
Sizsiz bir bayram daha geçmekte..
Görüşmek üzere, ellerinizden öperim....

1 yorum:

Jülide Tuğba dedi ki...

Çok güzel olmuş akıcı ve keyifli... Yüreğine sağlık ;)

MÜZİĞİN BİLGELİĞİ II

Müzik ve İnsan  Bir önceki yazının devamı olarak gelelim, iç hayat yaşamaya çalışan bizler için doğru seçilmiş bir müzik, hangi alanlarda ...