Bir zamanlar
İzmir’de 1950’li yıllarda PTT’de çalışan bir beyefendi varmış. Jilet gibi
giyinen bu beyefendi, İki kızı olan bir aile babasıymış. Ailesini çok sever,
onların mutluluğu ve huzuru için çalışırmış. Delikanlılığından beri pul
kolleksiyonu yaptığı için mi bilinmez, memur olup PTT’de çalışmaya başlamış. Bu
sayede çeşitli yerlerden insanlarla mektuplaşıp, hem de pul değiş tokuşu
yaparmış.
1955
senesinde Yavru Vatan’dan 12 yaşında bir çocuk ile
mektuplaşmaya başlamış. Çocuğun,anne ve babası öğretmenmiş. Kıbrıs’ın
sıcağında kısa şortuyla, sokakta top oynayacağına, pulları büyük bir özenle
biriktirir onlara gözü gibi bakarmış.
Yıllarca süren mektuplaşma, yüzlerce pul, paylaşımlar ve dostluk o mektuplarda saklıymış..
Yıllarca süren mektuplaşma, yüzlerce pul, paylaşımlar ve dostluk o mektuplarda saklıymış..
Derken 1961
yılında Üniversite okumak için Yavru Vatan’dan, kardeşlerinden ve ailesinden
kopup Ana Vatan’a gelmiş. Ankara, Hacettepe Kimya Mühendisliği..
İzmir’deki aile gurbetteki çocuğu yalnız bırakmamışlar
elbet.. PTT memuru adamcağız, oğlumuz
başlığını koyarak mektuplarına, daha çok yazmış. Ailesinden uzakta olan çocuk da keza öyle. O yıllarda nerde cep telefonu, santrale kayıt bırakınca
anca bir kaç saat sonra bağlayabiliyorlar telefonları..Hele ki bir memur ailesi için oldukça tuzlu bir servismiş..
İşte o mektuplarda kaç dolma kalem tükettiler ki acaba?
İlk fırsatta üniversiteli genç, İzmir'deki ailesini ziyarete gelmiş.. İlk kez karşılaşmalarına rağmen hasret gidermişler, hatta Fuar'a bile gitmişler.
İşte o mektuplarda kaç dolma kalem tükettiler ki acaba?
İlk fırsatta üniversiteli genç, İzmir'deki ailesini ziyarete gelmiş.. İlk kez karşılaşmalarına rağmen hasret gidermişler, hatta Fuar'a bile gitmişler.
18.09-1965-
İZMİR
Canım
Oğlumuz,
Mektubunu
aldık, çok memnun olduk. Seninle geçen günlerimiz bir gün gibi geçip gitmekteydi
beraber. Sana o kadar çok alıştık ki, senelerdir ailemizin bir ferdiymiş gibi
geldi diye. Bu ayrılık, evvelce tanışmadan olan mektuplardakine benzemiyordu
hiç. Tatlı, esprili, kısa ve samimi sözlerini her an hatırlıyoruz.
Çıktığımız
fotoğraflardan birer tane gönderiyoruz. Karanlıkta çekilenler de fena değil,
değil mi? Sen gittin, ardından yeğenler de gitti, Ev sanki bomboş, ıssız ve sessiz kaldı.
Annenlere
bizden çok çok selam ve hürmetlerimizi yaz. İnşallah karşılaştıkları
zorluklardan sonra saadetler dolu aydın günler gelecektir. Şu anda Tevfik
Fikret’in şiiri geldi aklıma;
“Göz yumma güneşten, ne kadar nuru
kararsa
Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü
vardır.”
Biz hepimiz
hamdolsun iyiyiz. Senin de sıhhat ve afiyette olduğunu umuyoruz. Derslerinde
sonsuz başarılar dileriz. İkimiz de gözlerinden öper, sonsuz selamlarımızı
yollarız.
Kendine iyi
bak oğlum,
Nermin,Zerrin
ve yeğenlerin de çok selam söylüyorlar.
Baban ve
Annen....
PTT memurunun
hanımından;
12.11.1965-İZMİR
Sevgili
Oğlum,
Geçen ay
telefonunu aldık, o kadar kalabalıktık ki, senin ne söylediğini anlamadık
herhalde.. Söylediğine göre ertesi gün annenin mektubu ile beraber, bize mektup
gönderecektin. On gündür beklediğimiz halde alamayınca, merak ettik.
Gönderemeyişinin sebebi derslerinin durumu mu, yoksa başka maazeretlerin mi var
oğlum?
Bilhassa,
annenin mektubunu alacağımıza öyle sevinmiştim ki. Sakın darılma ama.. Senden
de mektup alacağımıza sevinmiştim tabii ki. Fakat o daha uzaktan geliyordu ve
çoktandır da haber alamamıştık. Mektubumuzu aldığında imtahandan çıkmış
olacaksın belki de. Derslerin seni çok üzdü ve sıktı mı? Ne yapalım oğulcuğum,
işte bu son ders günleri de bitti demekki.
Bundan sonra bambaşka bir çalışma
hayatı bekleyecek seni de..
Bizler
hepimiz çok iyiyiz, kışın soğuğu iyice buraya geldi.
Oğlum,
mektubumuzu aldığında, imtihan başarının sebebi ile sevinçli olursun inşallah.
Biz de her an senin için dua ediyoruz Tanrı’ya. İmtahandan çıkınca hemen
durumunu bildir bize. Öyle merak ediyoruz ki.. Tekrar başarılar diler, tüm aile
selamlarımızı göndeririz
Annen....
PTT memuru:
Dedem, Emin TUNCER 1915-1998
PTT memurunun
hanımı: Anneannem, İkbal TUNCER 1925-2010
Yavru Vatan’lı
çocuğun annesi ....-1985
Yavru Vatan’lı
çocuğun annesi ....-1994
Yavru Vatan’lı
kimya mühendisi: Babammm, Ali ALPAY 1943-1994
Hepinizi çok
seviyorum,
Sizi çok
özledim..
Sizsiz bir
bayram daha geçmekte..
Görüşmek
üzere, ellerinizden öperim....
1 yorum:
Çok güzel olmuş akıcı ve keyifli... Yüreğine sağlık ;)
Yorum Gönder